Öss çalışma temposu dersaneyle beraber resmen başladı.Bakırköy/İncirli FDD dersanesine kaydolmuş bulunmaktayım.Bugün dersanedeki 3. günümdü.Hocalar gayet iyi, fena değil şimdilik.Dersanenin yeri güzel Town Center’a çok yakın.Yanlız hala erken kalkmaya alışamadım.ağustostada 7:30da kalkmak insana koyuyor inanki.ilk iki ders uyukluyorum bazen.Dersleri dinliyorum elimden geldiğince.Yanlız bütün derslerde çok konu olduğundan program oldukça sıkışık.Yani yazmaktan ellerimden kan geldi.
Bulunduğum sınıfı pek beğenmedim şahsen.Ama sınıf değişiklikleri olacaktır elbet.Dersanede kimseyi tanımadığımdan arka sıralarda pesimist modunda takılmaktayım.FDD’nin kızlarının gayet güzel olmasına karşın bizim sınıfa pek düşmemiş.O yüzden derse olan konsantrasyonum daha yüksek.
En tikkisinden en garibine kadar her insan mevcut.İhlas Kolejin’deki gibi bir kızın yanına 5 metreden fazla yaklaşınca müdür yardımcısı çağırmıyor.Hatta kantinde çoğu masa kızlı erkekli.Tabi ben hala “looserrrrr” modundayım.Tenefüslerde kös kös oturuyorum.Bazen müzik dinliyorum falan.Ama zaten tenefüste dersanenin hopörlerinden müzik çalınıyor.
Dersaneye birlikte gideceğim arkadaşlarım satış koyunca tek kaldım.Biri gitmekten vazgeçti ötekide gitti birey dersanesine kaydoldu.1. sınıftan beri aynı okulda okuduğumdan alışmam biraz zaman alacak ama alışırım sanırım.Zaten pekte önemi yok şunun şurasında 1 sene sadece.Yani umarım..
Otobüsle gidip gelmeye alışamadım henüz.Hava aşırı derecede sıcak ve nemli.Otobüste resmen şıpır şıpır terliyorum.Ama binince sol koltuklara oturmak lazım güneş oraya vurmuyor bugün keşfettim xD.Millete yer vermemek içinde kulağımda iPod gözümde güneş gözlüğü camdan dışarı bakıyorum.Elbette biraz boyun tutulması yapıyor inince ama 1 saat ayakta gitmekten iyidir xD.
Bu arada pek warez paylaşmıyorum ama şu şarkı hoşuma gitti ve paylaşmak istiyorum.Gossip Girl’ün bir bölümünde dinlemiştim bugünde dersanede çalınca arayıp buldum.Timbaland’ınmış meğersem:
One Republic Feat. Timbaland - Apologize
DOWNLOAD
Evet bugün benim doğum günüm.17 bitti ve 18′e bastım.Yavaş yavaş yaşlandığımı hissediyorum:P.Hatırlayan, hatırlamayan herkese teşekkürler :).
The O.C’yi bitirince Gossip Girl adlı diziye başladım.Benzer türdelermiş.Gossip Girl’ün çekim mekanları O.C kadar güzel olmasada yinede gayet güzel bir dizi.Henüz karakterlere tam ısınamadım.O.C’deki Seth Cohen karakteri gibi bir karakter olma ihtimali çok zayıf tabi ki :).
Elbette Manhattan’la California çok farklı şehirler.California’nın o doğal kumsalları kıyı evleri ve deniz manzaralı malikaneleri çok ayrı tattaydı.Manhattan’da daha çok yüksek binalar,şatafatlı mağzalar ve restorantlar var.
Bu arada bugün nekadar çok dizi izlediğimi farkettim ve bir sayayım dedim.İşte liste:
evet liste epey uzun :).Bu dizilerin tamamını “tam” manasıyla izliyorum.Yarım yamalak cnbc-e de falan izlediğim dizilerde mevcut.Yukardaki dizilerden bazıları bitti zaten.
Evet evdeyim sonunda.Ama sevinemiyorum.Çünkü evde olmam demek ders çalışmaya başlamam demek.Bugün ilk günüm henüz daha başlayamadım.Hala dota oynuyorum.Ama akşamüstüne doğru start vermeyi düşünüyorum.Birde odama masa almayı düşünüyorum ders için.Bilgisayarlarıda paketleyip balkona koymayı başaracak iradeyi bulabilirsem yapmayı düşünüyorum.Evde 3 bilgisayar olduğundan biraz işim zorlaşıyor.Ama kötü olan bilgisayarı kaldırmamayı düşünüyorum.Sadece internet için kullanılacak.Bide gidip doğru düzgün konu anlatımlı kitap almam lazım.Yarın Dark Knight’a gidince kitapları alıcam muhtemelen.Hade bakalım ÖSS Mode = (almost) on..
Evet hala tatildeyim.Yaklaşık 2 hafta oldu.Deniz,kum,güneş kombinasyonunu epey sömürdüm.Genelde tatilleri pek sevmem.Bilgisayar başında olmaktır benim için tatil.Ama nedense bu sene farklı.Eve gidince çalışmaya başlıyacağımın ve bilgisayarların kalkacağınında etkisi vardır tabi bunda =).Yaklaşık 10 gün Muğla/Dalyan’da kaldıktan sonra şuan İzmir/Çeşme’deyim.Kısmetse yarın İstanbul’a doğru yola çıkacağız.Normalde hep sevinirdim tatilden eve dönerken.Bilgisayarıma kavuşacağım için.Ama nedense(!) eve dönmek istemiyorum artık.
Ama dönmeninde zamanı geldi.Ağustosa girdik ve artık ben çalışmam gerektiğinin farkındayım.Biraz fazla tatil yaptım evet.Ama sanırım toparlayabilirim.Dersanede 1-2 hafta içinde başlayacak bakalım.Derslere adapte olmama yardımcı olacaktır.
Göya bilgisayar kalkınca izlerim diye Grey’s Anatomy’i stok yapmıştım ama neredeyse hepsini izleyip bitirdim.Meslek konusunda beni yönlendirmeye başladığını hisseder gibiyim.Doktor olmayı pek düşünmezken nedense düşünür oldum.Bunun bir “amerikan özentisi” olmakla alakası yok.Sadece babamında doktor olmasından dolayı tıp alanı herzaman bana yakın gelmişti.Şuan tıp okuyup uzmanlığı amerikada okumayı düşünmekteyim.Ama meslek konusunda henüz kararım kesin değil.Epeydir istediğim eczacılıktan vazgeçtim sanıyorum.Bu marketlerin ilaç satması ve çok fazla eczane olması gibi sebeplerden.Fen bölümünde girilebilecek çok bölüm var gerçekten.Ama bunları incelemek lazım.Dediğim gibi belki tıpın içinde çok olduğum için doktorluk bana çekici geliyordur.
Son DotA’larımı oynuyorum artık…Bu sefer kararlıyım bilgisayarı kaldırmam gerek…
Eveet nerde kalmıştık.Hah bi arkadaş beni Knight Online’la tanıştırmıştı.Knight Online’la çok derinden tanışıklığımız vardır.Bu yüzden yazı biraz uzayacak gibi.Kemerlerinizi bağlayın :).İlk yazı için tıklayın
Knight Online Geçmişim
Evet o arkadaşın bana haber vermesiyle oyuna başladık.Ozamanlar oyuna girmek için özel üyelik falan gerekmiyordu.Oyun daha basit ve hoştu.Zaten ozamanlar 3 server vardı sanırsam ARES DIEZ XIGENON olması lazım.Her neyse biz diezde arkadaşla başladık.İlk karakterimdi Mage açtım.Arkadaşta öyle.Güzel güzel oynayıp gidiyoruz.Daha sonra ben Premium hesabının olduğunu keşfettim.Ozamanlar girmek için gerekmiyor ama oyun içinde zengin olmanızı sağlıyor.Oyunlarda hırslı olan ben hemen annemi kafalayıp premium üyelik alıyorum.Ve kabus başlıyor.Başlangıç tam olarak bu olmasada bana çok para kaybettiren bu premium hesapların ilkidir bu.
ForumTR Hack Vurgunu
Evet şimdi yazacaklarımı pek az kişi bilir.Bu olayda baya eski ama KO’ya tamamiyle bağlanmamı bu sağlamıştır aslında.O sıralar bir hack sitesinde takılıyordum.İlerde moderatör olacağım bir site.Güzel bir siteydi arkadaş ortamı güzel ve sıcak.Şimdiki gibi kolpa insanlar yoktu ozaman hack sitelerinde.Bilgisayarın ve internetin pek çok özelliğini bu iste sayesinde keşfettim.Herneyse, site hack sitesi olduğundan Keylogger programları koymuşlardı.Bakın idda ediyorum.Knight Online üyeliği çalmak için keylogger kullanan ilk kişi benimdir.Şimdi her knight online forumuna baktığınızda görürsünüz konuları ama artık kimse yemez..
ProAgent’tı kullandığım keylogger’ın ismi.Nası yedirttiğimi söyliyeyim.Ozamanlar Knight Online’de Skill Bug denen bi olay vardı.Level 1 karakter level 70′in skillerini kullanabiliyordu bir regedit ayarıyla.Bende arada sırada FuckGaming.Net adlı sırf oyun hacki üzerine olan yabancı bir forumada giriyordum.Orada skill bug için ufak bir program yazmışlar.Skill resimleri olan tıkladığın gibi ayarları yapan bir program.Bu programı keyloggerla birleştirip foruma attım.Ve efsane başladı.İnanırmısınız ben bile okadar çok mail beklemiyordum.Keylogger’ı bilmeyenler için tam açıklayayım.Keylogger’ı biri açtığı anda klavyede bastığı her tuş benim mailime gelir.Binlerce mail aldım.Çoğunu tek tek okudum ve Knight Online üyeliklerini bir bir hacklemeye başladım.Tehlikeli bir oyun oynuyordum.Kredi kartı şifreleri banka hesap no’larıda geliyordu mailime.Ama bunları kullanmıyordum hem haram paraydı hemde yakalanma oranı %100 dü.Zaten amacımda o değildi Knight Online’a full odaklanmıştım.
Onlarca charım oldu.İlk hacklediğim sağlam char Cypherdaydı.Şansıma Duper bi char gelmişti.Ozamanın olamayacak kadar yüksek eşyaları vardı.Ama şimdi şöle bişey var.Ozamanlar gizli soru olmadan şifreyi değişemiyorduk.O yüzden bende bu eşyaları alıp ayrı bir karaktere aktardım kendiminkine.Ve hesapta o karakteri kasıcamda itemleri giyicem.Ve kasmaya başladım.Daha hızlı kasmak için Premium Hesabı aldım.Ama bu sefer farklı bir kredi kartı denedim.Ve aldıktan 1 saat sonra serverdan disconnect oldum.Ve kredi kartı banka sorunundan dolayı o karakterim sınırsız BAN(uzaklaştırma) yedi.İnanırmısınız ağladım.Küçüktüm tabi ozamanlar ama eşyalarda ağlanmıcak gibi değildi hani :).
Ama moralimi bozmadım çünkü hala mailler geliyordu.Ve dönüm noktası olan olay.Knight Online’ın websitesinin yenilenmesiydi.Yenilenince bir ID pass’la siteye giriş yaptığında bütün gizli soruları herşeyi yapılandırıyordun.Bende öyle yaptım.ID passlarla direk siteye giriş yapıp karakterlere tamamen sahip oldum.O sıralar hack sitesinden epeydir tanıdığım bir arkadaşta bu keylogger işine girdi.Beraber hergün onlarca karakter hackliyorduk.Hemde sağlam karakterler.Ve bu karakterleri ortak kullanıyorduk.En sevdiğim karakterim Cypher serverındaki DieHippie karakteriydi ki ozamanların en sağlam karakteriydi.Ben hack işini aksatarak Cypherda deli gibi oynamaya başladım.Ama Areste Xigenonda Diezde Beramusta her serverda 60 üstü karakterlerimiz vardı.Ama bu DieHippie ilk hacklediğim karakterdi ve ismini ben parayla isim değiştirme kağıdı alıp DieHippie yapmıştım ve bu karakteri çok seviyordum.İsimde nerden geldiğini soracak olursanız SouthPark’ın sevdiğim bir bölümünden :).Herneyse ben serverın sağlam Assassinlerindendim.Daha sonra bu dediğim arkadaşta Cypherda bi char hackledi bir warrior.Beraberce ozamanların büyük clanlerinden Endless clanına girdik.Clan başkanıyla bu arkadaş yakındılar.Daha sonra clan dağılınca ben Karus ırkına yani karşı ırka geçiş yaptım.Yine para harcadım tabiiki.
Ben DieHippie’nin şifresini değiştirmiştim benden başka kimse bilmiyordu.Günlerden bir gün Oktay yani bu dediğim arkadaş bir Battle Priest hacklemiş 65 level.Her türlü karakterim vardı ama battle priestle hiç oynayamamıştım.Oktaydan şifreyi istedim oda bana “Sen DieHippie’nin şifreyi veriyonmu bana :P” gibisinden bi laf söyledi.Bende çok hevesliyimya dedim al oyna ya verdim şifreyi.Daha sonra ben o charla takılırken o gece yattım..
Sabah kalktım ve hayatımın en kötü günüydü o gün unutmuyorum.Prieste girdim şifre değişmişti.DieHippie’le önce siteye giriş yaptım.Parayla aldığım Oyun Cash’leri gitmişti.Bianda panik oldum ve oyuna giriş yaptım.Korktuğum başıma gelmişti.Karakterim soyulmuştu.Ozamanda ağladım.Yani “Cry Cry” ağlaması değilde.Ciddiyim gözümden yaş geldi.Şimdi bu yazıyı okuyanlar “aaaa bebe lan bu oyun için ağlamış ehehehe” diyebilirler.Ama ben karakterimle bütünleşmiştim.DieHippie hacklendi ama ben hala Oktaydan şüphelenmiyordum.Daha sonra Oktayla ortak kullandığımız charların hepsinin şifresi değiştiğinde anladım.Oktay Balaban adlı şahsiyetin böylesine bir orospu çocuğu olduğunu.Knight Online’dan çok daha önce tanıştığım ve MSN’den gecelerce saatlerce muhabbet ettiğim arkadaş dediğim insan.
Herneyse arkama dönüp baktığımda belki bende hacklediğim insanlar yüzünden hacklendim.Bu oyunda kimseye güvenmiceksin gerçektende öyle.Bu olaydan sonra yaklaşık 7-8 ay Knight online’ı bıraktım.
Ama hala akıllanmadım.
Hala akıllanmadım.Baştan karakter kasmak artık çok sıktığından yine parayla karakter aldım.70 level bir assassin.Xigenon serverında.400 YTL verdim ve karakteri aldım.O karakter hala duruyor şuanda.Ama bana bu karakter yeterli gelmedi.Çünkü bir aptaldım.Ve yazın tatildeyken Bahattin Sevdi diye yine çooooook önceden tanıdığım benden yaşça büyük bir insan vardı.Buda bir karakter satıyordu ve almak istedim.İstanbula dönünce PTT’den parayı yolladım.Karakteri aldım ama asıl çok para verdiğim eşyalardı.Bu eşyalara verdiğim parayı söylemicem çünkü heralde beni taşlarsınız :).Dediğim gibi çok aptaldım.Ve parayı yolladım eşyaları başka birisi tam verecekken oyundan çıktı.Ve anladımki dolandırıldım.Bukadar yüksek paranın kaybını annem farketti.Paralar kendi paramdı bayramda topladığım paralar vb.Ama yinede farketti ve ailemle aramın açılmasına ve güven kaybına uğramama neden oldu.Ve ben anca akıllandım.
Bu olaydanda sonra Knight Online’ı bıraktım.Ama hala 2 karakterim durmakta.Satarsam tam olarak özgür kalacağım…
Ve yine 2007 yazı Bimeks Teknoloji alışveriş merkezinde geziyorum.Bir standtan parlak kutusuyla gözümü aldı.Animemsi tarzı ve tüm zamanların en iyi MMORPG’si World Of Warcraft bulunduğu standtan resmen “Al beni!Al beni!” diye bağırıyordu.Nitekim KnightOnline kâbusundan sonra tutunacak birşey arayan bende bu oyunu aldım.
World Of Warcraft geçmişim gelecek yazıda..
Yıllardan beri online oyunlar içinde büyüyen biri olarak kısa bi özet geçtim.Ama “Online Oyun Geçmişim” yazı dizisinin devamı gelecek tabii ki.
Bu yazıda hayatımın yıllarının büyük bir kısmını kaplayan online oyun geçmişimden bahsedeceğim.Beni çok eğlendirmesi, büyük zevkler ve heyecanlar yaşatmasına rağmen, online oyunlar hayatımda pek çok olumsuzluğada sebep oldu.Bu yazıda hepsine değinmeye çalışacağım.Oyunları oynama zamanına göre kronolojik olarak sıralanmıştır.
Counter-Strike / Half-Life Geçmişim
CS şüphesiz ki online oyunlarda bir devrimin başlangıcı.İnternet Cafelerin, LAN partylerin vazgeçilmezi.FPS oyun türünün öncüsü.CS’le ilk tanıştığım zamanı tam hatırlamıyorum.Ama deli gibi oynamaya başladığım zaman dün gibi aklımda.
Oturduğum konut sitesine evler arası network ve hızlı internet bağlanmıştı.Sitedeki arkadaşlar ve oyun meraklıları deli gibi oyun oynamaya başladık.Age of Empires,Age of Mythology,Half-Life ve tabii CS.Yani bildiğimiz cafeler gibi CS’yi açıp LAN Oyunlarına baktığımda en az 1 tane kurulu oyun görürdüm.Sitede epey oynayan vardı o zamanlar.Kendimi övmeyi pek sevmem ama epey iyi oynardım.Hatta sitedeki bazı şahıslar bende hile programı olduğuna kesin emindiler.Ki ben ozaman CS için hile programlarının olduğundan bihaberdim.Hatta bu şahıslar videomu çekip anlamaya bile çalıştılar :).Boş çabalar işte ama şimdi dönüp baktığımda onlarada hak veriyorum.Çünkü gerçekten deli gibi oynardım.
Daha sonra Network’ü aşıp internette oynamayı keşfettim.Ozamanlar Steam denen zımbırtı yoktu.Direk WON sistemiyle çatır çatır online oynanıyordu.Ama çoğu serverda orjinal Half-Life CD-Key’i lazımdı.Ve bir takım araştırmalarımdan sonra Weblebi.Com adlı alışveriş sitesinden bir oyun sipariş ettim.Orjinal Key’imide aldıktan sonra artık beni hiçbir şey tutamazdı.Nitekim öylede oldu.Deli gibi CS oynamaktan “hayvan” gibi cs oynamaya level atladım.Clanlerden clanlere,serverlardan serverlara koşuyordum.Hatta bi ara parasını verip kendi CS Serverımı bile açtım.
Öğlen 12 de kalkıp sabah 6′lara kadar CS oynuyordum.Tatillerde tabi.Okul zamanıda okuldan gelip çantayı fırlattığım gibi CS’ye giriyordum.Daha sonra şu Steam denen adi şerefsiz sistem çıkınca yeni çıkan CS yi oynamak içinde orjinal oyun gerekti.Ve pek çok Online CS oyuncusu CS’yi bıraktı.Bende dahil.
Şimdi rahatlıkla söyleyebilirimki LGS yeni adıyla OKS’yi kazanamamın sebeplerinden biri Counter-Strike’tır..
Daha sonra günlerden bir gün bir arkadaşım koşarak yanıma geldi:
-Lan süper bi oyun çıkmış.Hemde bedava!Böle kendi karakterin var geliştiriyosun savaşıyosun falan..
-Hadi ya neymiş lan adı?
-Knight Online!
yazının devamı Knight Online adlı hayatımı karartan oyunla gelecektir..
Merhabalar efendim.Hostingimin bitmesinden sonra bir takım heves kayıplarınında etkisiyle blogu kapatmıştım.Zaten giden database’lerin haddi hesabı yok.Dedim bari bunu yedekliyeyim.Eski yazıları taşıdım.Elimden geldiğince sık yazmaya çalışıcam.Zaten pek yakında bilgisayar kalkacak.Malum öss senesi olduğundan.Artık bilimum bilgisayarı olan akrabaların evi ziyaretle aşındırılacaktır.
Siteyede adam gibi fotoğraf koyamıyorum aramada Fatih hoca baskınla aldı makineyi.Hangi akla hizmetle fotoğraf makinesi yasak anlayamadım gerçi.Anı olsun arkadaşlarımızı hatırlayalım beraber yıllığa koyalım diye makine getiriyoruz o günde şansımıza arama oluyor.Fatih hoca konseyle içeri giriyor ve MediaMark’tan çıkmış gibi poşet poşet telefon,mp3 ve bilimum teknolojik aygıtlarla dışarı çıkıyor.İlk bize girdiği için olan bize oluyor.Neyse..Ondan yani koyamadık foto.Telefonun kamerası falan idare etcez artık.